Robert Pattinson ile Vogue Dergisi Mart 2010 Sayısı Röportajı

[AshRob]

Twilight's phenomenon Robert Pattinson and Lost's Emilie de Ravin drop the fangs and the fear in a new love story.

By John Powers. Photographed by Norman Jean Roy.
Ask Robert Pattinson and Emilie de Ravin about shooting their new movie, Remember Me, and they instantly start talking about the throngs of Twilight fans and pushy paparazzi who swarmed around them as they filmed on the streets of New York.

"It was the most ridiculous experience," says Pattinson, flashing the sweet, shy smile those crowds hoped to see. "You're trying to stay in character and you're trying to walk down the street, but all those people keep reminding you that you're not this character, you're—"

"A show pony," cracks de Ravin, and the two burst into laughter.

Although this duo could hardly be more different—de Ravin, 28, boasts the easy physical confidence of a onetime ballerina, while the slouchy 23-year-old Pattinson is all self-effacing bemusement—their effortless rapport is the emotional anchor of Remember Me. Pattinson stars as Tyler Hawkins, an alienated and confused young man from a wealthy family—"It's not too Rebel Without a Cause," he jokes—who gets involved with Ally (de Ravin), the daughter of a cop who arrested him after a street fight. Where Twilight treats him as the object of desire, a role that requires as much posing as acting, this character-driven drama brings out his most emotionally complex performance so far. Whether Tyler's raging at his distant father, Charles (played by Pierce Brosnan), or charming Ally, he has a surprisingly deft comic touch; Pattinson is now the one doing the chasing.

"Rob and Emilie are gifted actors who really like each other," says Remember Me's director, Allen Coulter. "And the movie reveals them in a whole new way."

Which is precisely what both of them wanted—to show what they can do outside the juggernauts of Twilight and Lost.

Remember Me may well prove the big-screen breakthrough for de Ravin, an Australian still best known as the new mother, Claire, on Lost, a role that was often undemanding. "I was always holding the baby in every scene," she says, "while everybody else was going off shooting people." Here, she throws herself into the conflicted passions of Ally, a young woman who, eager to escape an adoring but overprotective father, struggles to break through her own veneer of toughness.

For his part, RPattz (as he's known to his teen worshippers) is eager to start playing complicated human beings and not just heartthrobby vampires. Not that he doesn't relish being Edward Cullen or feel loyal to his fans, but he still hasn't figured out how to cope with being an international icon in an era when it seems impossible to escape the public eye.

"Everybody knows where everybody is," he says. "The Twitter thing is unbelievable. I went out a couple of times with Pierce. He's totally recognizable, and he makes no effort to tone it down. Some people were glancing over at us in the restaurant, and he just went over and introduced himself. And it does work. It dissipates all the attention."

So, does Pattinson use this trick?

"Me?" he says, shaking those famously tousled locks, "I just crawl under the table."

-----------------------

Alacakaranlık’ın fenomeni Robert Pattinson ve Lost’un Emilie de Ravin’i vampir dişlerini ve korkuları bırakıp yeni bir aşk hikayesinde buluştular.

Ropörtaj John Powers – Fotoğraflar Norman Jean Roy tarafından.

Robert Pattinson ve Emilie de Ravin’e yeni filmleri Beni Hatırla’nın çekimlerini sorduğumda her ikisi de anında New York sokaklarında film çekerken etraflarını çevreleyen Alacakaranlık hayranları ordusu ve paparazzilerden konuşmaya başladılar.

"En gülünç deneyimimdi." diyor Pattinson yüzünde bu kalabalığın görmeyi umduğu tatlı, utangaç gülümsemesi ile."Siz deniyorsunuz canlandırdığınız karakter olmayı ve siz deniyorsunuz sokakta yürümeyi, ama tüm bu insanlar size bu karakter olmadığınızı hatırlatıyor, siz aslında -"

"Bir gösteri midillisisiniz." diye araya giriyor de Ravin ve ikisi birden kahkahalara boğuluyorlar.

Her ne kadar bu ikili birbirinden bu kadar farklı olsa da, - 28 yaşındaki de Ravin bir zamanlar balerinlikten gelen övünülecek bir fiziksel güvene sahip, 23 yaşındaki rahat Pattinson’ın geri planda tuttuğu bir gizemi var- onların hiç çaba harcamadan oluşan ahenki Hatırla Beni’nin duygusal bağını oluşturuyor. Pattinson zengin bir aileden gelen yabancılaşmış ve kafası karışık olan genç bir adam olan, kendisini bir sokak kavgasında tutuklayan polisin kızı Ally (de Ravin) ile bir ilişkiye giren Tyler Hawkins’i canlandırıyor - “Bu film Asi Gençlik değil.” diye o şaka yapıyor. Alacakaranlık onu bir tutku nesnesi gibi gösterirken, oyunculuğunu göstermesi gereken karakter tarafından yönlendirilen bu rol Pattinson’ın son zamanlardaki duygusal olarak en karışık performansını sergilemesini gerektiriyor. Tyler ister kendisinden uzak babası Charles’a (Pierce Brosnan) veya etkileyici Ally’e hiddetlensin, Pattinson şaşırtıcı bir şekilde komik bir yaklaşımla artık kovalayan taraf oluyor.

"Rob ve Emilie birbirinden gerçekten hoşlanan yetenekli oyuncular ve film onlara tamamen yeni yollar açacak." diyor Hatırla Beni'nin yönetmeni, Allen Coulter.

Ki bu zaten her ikisinin de tam olarak istedikleri şey - Alacakaranlık ve Lost’un ezici gücü dışında neler yapabildiklerini göstermek.

Beni Hatırla, hala en çok Lost dizisinde yeni anne olmuş iddiasız, Claire, rolü ile bilinen Avustralyalı de Ravin için bir beyaz perdede kendini kanıtladığı film olabilir. Oyuncu, “Ben sahnede bebeği taşıyordum, diğer herkes ekiple birlikte hareket ederken." diyor. Bu filmde ise o kendisini seven ama aşırı korumacı babasından kaçmak isteyen ve kendi sertlik maskesini kırmaya çalışan bir genç kadını canlandırıyor ve kendini Ally’nin karışık tutkuları içine atıyor.

Onun bölümü için RPattz (gençliğin taptığı) kendi rolünde kalp hoplatan bir vampiri değil de, karmaşık bir insanı oynamaya can atıyor. Ki bu Edward Cullen olmaktan hoşlanmadığından veya hayranlarına bağlı hissetmediğinden değil, ama o halen göz önünden kaçması imkansız olan durumlarda bir uluslar arası ikon olmak ile nasıl başa çıkabilmenin yolunu bulamadığı için bundan uzaklaşmak istiyor.

"Herkes herkesin nerede olduğunu biliyor," diyor o "Twitter olayı inanılmaz. Birkaç kez Pierce ile dışarıya çıktım. O tamamen fark edilebilen biri, ve bu durumu değiştirmek için hiç çaba harcamıyor. Gittiğimiz restoranda bazı insanlar sürekli bize bakıyorlardı, ve o onların yanına gitti ve kendini tanıttı. Ve işe yaradı. Bu tüm ilgiyi dağıtıyor."

Peki, Pattinson bu hileyi kullanıyor mu?

"Ben mi?" diyor o meşhur karmakarışık saçlarını sallayarak, "Ben sadece masanın altına saklanıyorum."


Kaynak :vogue.com (alıntı)